Sen daha hiç yaşamadın. Hala başıboş sürüklenmede,
kendini parfümlü düşlerde uyuşturmada, geceleri devriye gezdiğin yatak odalarında oynadığın oyunlarda ve kuklaların birbirlerini kandırdıkları trajikomedilerde çareler arıyorsun.
Oysa çoktan söylendi, çoktan bitti her şey.
Ve sen o korkunç yalnızlığını örtmeye çalışırken kendine benimsediğin hazır rollerle, gerçek bir hayatın yokluğu sızlıyor benim dediğin yaşamında.
Onu her gün ıskalıyorsun. Ne oksun ne okçu.
Uykudan sersem bir adamın aylaklığı ile yalpalayarak orada burada sürterek yaşamın yalancı sarhoşluğunda içkini ve sigaranı bile kendin almaktan acizken, çelim atıyorsun senin gibi olanlara.
Bir süre daha bu oyunu sürdürebilirsin. Ama oyun çoktan bitti. Sana rağmen. Ve sen olmadan. Bir tek sen hala bunun farkında değilsin.
Büyük adam olmak, hazırdan yemek, yalanlar üzerine kurulu düzenin çarkına su dökmek hayalleri, masum maskesine güvenen bir kız çoçuğu gibi elini tutuyor seni cehennem yolunda daha da ileriye götürürken.
Sığınakların yok artık. İlk nefesinden son nefesine kadar her şey yaşanmak için seni bekliyor. Iskalanan bir hayatın gölgesi seni bekliyor.
Ve sen hiçbir şeyi değiştirmedin mümkünken. Kayıtsızlık ve küstahlık seni kurtarmadı. Dünyan değişmedi. Yolun değişmedi.
Ne yaşayansın ne ölen. Araf’ın zifirisinde bir laboratuvar faresi gibi koşuyorsun kısır bir döngünün içinde hiçbir yere varamadan.
Görmeden bakıyor, yaşamadan ölüyorsun her gün. Süslü ölülerin gerdanındaki kokularda, yapay etlerinde, anlamsız laflarında hayat bulmaya çalışıyorsun.
Aradığını olmayan yerde bulamazsın.
Sen ustanı öldürmüşsün çocuk. Kazandığın ve kaybettiğin her şey senindir. Öldürdüğün, öldüğün ve ölmediğin her şey.
Sen kendi dallarını, köklerini kesen bir ağaç gördün mü hiç?”
SIR MUHABBETLER – BenSiz
(Yayınlanma planı: 2014 sonuna kadar)
BENSİZ
Önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmediğin zaman, herhangi birine öylece girme, otur ve bekle.
Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin derin soluk aldıysan ,öyle soluk al,hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme,bekle ve gene bekle.
Dur,sessizce dur ve Yüreğini Dinle.
Seninle konuştuğu zaman kalk ve Yüreğinin Götürdüğü Yere Git…
Susanna Tamarro
Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
Kelimelerin oluşturduğu manalarda bulduk kendimizi, bulduğumuz kadarıyla. Kelimeler sussaydı ne olurdu, nasıl olurdu hiç düşündünüz mü?
O yüzden kelimeler önemli…
Aramızda bir bağ kurduk, sessiz ama içten içe. Kimisini hiç anlamadık kimisini anladığımızda kendimizi anlamanın huzurunu yaşadık…
Manayı yükledik kelimelere, bizim manamızı, bizden olanı…